Türk Hukukunda Yeni Bir Özelleştirme Yöntemi–Türkiye Varlık Fonu

Tanıtım ve Özet

 

Dünyada giderek artan kamusal varlık fonlarının ardından 2016 yılında Türkiye’de de kamusal varlık fonu kurulmuştur; ancak Türkiye örneği diğer kamusal varlık fonlarından ortaya çıkış koşulları, yapısal düzenlemesi ve işlevi uyarınca farklılıklar sergilemektedir. Dünyadaki örneklere bakıldığında kamusal varlık fonlarının ülkelerin birikim fazlası sonucu kurulduğu, ülkenin yönetiminde veya denetimde yer alarak yüksek geri dönüşlü ve riskli yatırımlara yönelmek suretiyle birikim fazlasının değerlenmesi işlevi gördüğü gözlemlenmektedir. Türkiye örneğinde ise herhangi bir birikim fazlası ile değil kamusal kaynakların üzerinde mevzuatta yer alan özelleştirme usul ve esaslarından muaf, her türlü tasarruf yetkisini haiz bir özel hukuk tüzel kişisi oluşturulmuştur.

Türkiye Varlık Fonu A.Ş. kuruluşu itibariyle bir anonim şirkettir ve Türk Ticaret Kanunu’nun hükümlerine tabidir. Bununla birlikte özel bir kanunla oluşturulan bir anonym şirket olarak diğer anonim şirketlerin tabi olduğu bir çok vergiden muaftır ve ayrıcalıkları haizdir. Türkiye Varlık Fonu A.Ş., kamusal mülkiyeti özel mülkiyete tahvil etmede geniş yetkilere sahiptir ve bu tahvili Özelleştirme İdaresinin kamu hukuku uyarınca tabi olduğu birçok düzenlemeden muaf olarak yapabilmektedir. Bu durumda özel hukuk hem de kamu hukuku karşısında ayrıcalıklara ve muafiyetlere sahip bir şirket çıkmaktadır. Devlet gücüyle donatılmış bu şirket hem serbest piyasadaki diğer anonim şirketlerden üstündür hem de anonim şirket yapısı itibariyle kamusal denetimin tamen dışındadır ve Özelleştirme İdaresinin işlevleriyle ve dahi fazlasını yüklenmiştir. Bu durumda Türk kamu hukukunda yeni bir özelleştirme yönteminin, denetimsiz bir özelleştirme yönteminin oluşturulduğundan söz edilebilir.