5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanına hakaret suçunun lafzı 2005’ten beri değiştirilmedi; ancak Cumhurbaşkanlığı’na hakaret suçunun işlenmesindeki bu ciddi artış, fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamının daraltılması, maddenin yorumlanışındaki farklılık, Cumhurbaşkanlığı makamının politikleşmesi ve toplumsal kutuplaşma ile doğrudan bağlantılıdır.
Bununla birlikte, Cumhurbaşkanına hakaret suçunda, neyin hakaret olarak sayılacağı, maddenin bir makamı mı yoksa, cumhurbaşkanının kişiliğini mi koruduğu, cezayı azaltan hallerin uygulanıp uygulanmayacağı gibi oldukça tartışmalı konular mevcuttur.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu hakkında, Mahkemelerin verdiği kararlar ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları arasında önemli çelişkiler de göze çarpmaktadır. Bu halde, çoğunlukla Mahkeme kararları da, aslında olmaması gereken bir düzenlenmenin, kötü bir şekilde uygulanışını temsil etmektedir.
Söz konusu düzenlemenin toplum nezdinde baskı aracı olarak kullanılması, fikir ve düşünce özgürlüğünü kısıtlaması ve aynı zamanda kamu görevlisine hakaret dışında, cumhurbaşkanına hakaret adlı özel bir suçun düzenlenmesi eşitllik ilkesine aykırı olması sebebiyle, söz konusu düzenlenmenin derhal kaldırılması gerekmektedir.