Saygıdeğer konuklar,
Büyük meslek üstadımız Halit Çelenk adına bu yıl ikince kez düzenlediğimiz Hukuk Ödülleri törenine hoş geldiniz.
Bundan bir yıl önce “Savunmanın Devrimci Çınarı Halit Çelenk”i anmak için bir araya geldiğimizde ilk ödül çok manalı bir yere Haziran direnişi ile çok yakından ilgili iki esere verilmişti.
Birincilik ödüllerini hak eden eserlerin ortak yanı, düşünce ve ifade özgürlüğü ile bu özgürlüklerin toplumsal olarak açıklanması ve toplumsal hak arayışıyla ilgili son dönemin somut olaylarını anlatmalarıydı.
Halit Çelenk tüm ömrünü savunmanlık mesleğine adamış bir çınar. Bir ömür boyunca karşılaştığı sayısız zorluklar, türlü tehditler altında savunmanlık mesleğini emekten yana ve onurlu bir biçimde ifa edecek kararlılık, çalışkanlık ve yaratıcılıkta bir rehber oldu bizlere.
Türkiye siyasi tarihinin neredeyse bütün önemli davalarında, sıkıyönetim mahkemeleri ve DGM’ler önüne çıkıp her seferinde onurlu ve etkili bir savunma hattı inşa etmeyi başardı.
Evet, Halit Çelenk’in yarım yüz yıl boyunca bu hattı yeniden üretmek için sarf ettiği teorik çaba ve pratik mücadele koca bir gelenek yaratmıştır.
Biz savunmanlar bu gün mesleğimizi icra ederken karşılaştığımız zorluklar karşısında, işte bu gelenekten güç alıyoruz.
Bugün Türkiye’de hukuk sürüp giden toplumsal mücadelenin en önemli alanlarından biri olmaya devam ediyor. Varlığını daha fazla sömürü, yoksulluk ve savaş politikasına bağlayan siyasi iktidar, egemenliğini sağlama almak için her geçen gün yeni bir hukuki ya da idari tedbire başvuruyor. Hakaret davaları başta olmak üzere, süre giden politik davalar da bu sağlama alma çabasının bir parçası olarak işlev görüyor.
İşte Halit Çelenk’ten almış olduğumuz gelenek bizlere politik davalar savunmanlığında rehber olmaya devam ediyor. Bu nedenledir ki, yargının önemli ayaklarından birisi olan Savunmanlık yeniden yapılanan hukuk düzeninde çok daha önemli bir yer tutmak zorunda. Mesleğimizin temel karakteri haklının yanında olma arzu ve iradesidir. Halit Çelenk’in duruşu işte burada bizlere bir kez daha yol göstermektedir. Zira bu duruş; güçlüye karşı haklının sesi ve vicdanı olmuştur. Bu irade, iktidarın zoruna boyun eğmeyen adalettir. Bu nedenle bu irade her durumda muhaliftir.
Halit Çelenk’in hepimize yol gösteren mesleğe bakışı, yaşamı boyunca hiç terk etmediği duruşu belki de en iyi “doğru ve haklı olana adanmışlık” ilkesiyle ifade edilebilir. Onun eserleri, değerleri ve hayata bakış açısı içinden geçtiğimiz tarihsel momentte bizler için çok daha elzem.
Adaletsizliğe karşı mücadelenin simgesi meslek ustamız Halit Çelenk’i bir kez daha saygı ve özlemle anıyoruz.
Adaletsizliğe karşı mücadelenin simgelerinden olan Halit Çelenk’in, “hukuk mücadelesi doğrultusunda, toplumsal ilişkiler ile hukuk arasında bağlantı kuran eserlerin üretilmesini” teşvik etmek fikri, ödül organizasyonun temel motivasyonu oldu.
Organizasyonu bu amaçla yalnızca hukukçularla sınırlı tutmadık, farklı alanlar ile hukuk arasında bağlantı kuran tüm disiplinlere; uzmanlar ve akademisyenlerle birlikte öğrencilere de açık hale getirdik.
Ödüllerin bu ikinci yılında bizlere ulaşan eserler yalnızca hukuk eserleri değildi. Çok farklı disiplinlerde yapılmış çalışmalar da ödül için önerildi.
Bu eser çeşitliliği, Halit Çelenk yaşamının çok yönlülüğünü tanımlama bakımından çok anlamlıdır. Tüm katılımcılara, emekleri ve duyarlılıkları için siz değerli konuklarımızın önünde, hem Çelenk ailesi hem de Seçici Kurul adına teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Hepsi birbirinden farklı ve anlamlı çalışmalar içinde, Seçici Kurul olarak, üyeler tarafından tek tek yapılan değerlendirmeler sonucunda,
Birincilik ödülüne hak kazanan eser sahibi Cangül Örnek, eser adı “Türkiye’nin Soğuk Savaş Düşünce Hayatı – Anti Komünizm ve Amerikan Etkisi’dir.
Aynı zamanda kitap halinde de yayımlanan eser, 2015 tarihini taşıyor.
Eserde, Türkiye Cumhuriyeti’nin sağa, antikomünizme ve ABD yörüngesine savrulma öyküsü, kısmen olaylar; daha çok da düşünce akımları düzlemlerinde inceleniyor. Daha önce Türkçe yayınlarda kapsanmamış ABD kaynakları da gözden geçirilip değerlendiriliyor. Konusu, yaklaşımı, kapsanan kaynaklar, okura sunduğu bilgilerin zenginliği yönlerinden Halit Çelenk’in disiplinler arası çalışmaya bakışına, dünya görüşüne, yaşamına ve mücadelesine uygun, titiz, kapsamlı ve açıklayıcı bir eser olarak öne çıkmıştır.
Seçici Kurul üç başvuru sahibine de teşvik ödülü verilmesine karar vermiştir:
- Can Yavuz, 2016 tarihli “Hukuk Eğitimi ve Öğretimi” konulu incelemesi ile teşvik ödülü sahibi olmuştur. Hukuk ve hukuksuzluğun, yargıdaki başkalaştırmanın bir arada yaşandığı yakın tarih ile hukuk eğitimi ve öğretimi arasında kaçınılmaz bağa dikkat çekerek, hukuk eğitimi ve öğretimindeki çarpık yapının kimi alanlarına işaret ettiği için teşvike değer bulundu.
- Eda Aslı Şeran, 2015 tarihli “Augusto Boal’in ‘Yasama Tiyatrosu’ Yönteminin Hukuka ve Demokratikleşmeye Etkisi” konulu yüksek lisans tezi... Tez, hukuk ve sanat bağlantısı örneğinden hareketle, hukukun farklı disiplinlerle bağlantısının önemini vurgulamaya dikkat çekmek amacıyla teşvike değer bulundu.
- Emine Behiye Karakitapoğlu, 2015 tarihli “Küçük Hidro Elektrik Santrallerinin (HES) ÇED Sürecine Halkın Katılımı” konulu yüksek lisans tezi… Tez, üç HES olayını işleyerek, hem bu alanda sermaye adına hukuk olanın, doğa ve toplum adına hukuksuzluğunu hem de yerel direnişlerin önemini örneklediği için teşvike değer bulundu.
Tüm ödül sahiplerini yeniden tebrik ediyoruz. Bizleri bu yolda yalnız bırakmayan destekçi kuruluşumuz Türkiye Barolar Birliğine, emeklerini ve vakitlerini bu işe ayıran Seçici Kurulun tüm üyelerine ve son olarak varlıklarıyla bize büyük destek veren Çelenk Ailesine teşekkür ediyorum.
Bizler, Halit Çelenk ile gelecek yıllarda da buluşmaya, üretilmiş ve üretilecek birçok eseri, Halit Çelenk aracılığıyla halkla buluşturmaya, sizlerle birlikte devam edeceğiz.
2017 Halit Çelenk Hukuk Ödülleri töreninde buluşmak üzere…