Aysel Tekerek, İleri Haber, 12 Ocak 2015
O’nu ne zaman çağırdılarsa gitti. Bilim insanları yargılandığında, aydınların kollarına kelepçe vurulduğunda, devrimci öğrenciler içeri alındığında, Deniz’ler son nefesini verdiğinde…
Çoğu zaman da O çağırdı. Devrimci bir hukukçu olarak Halit Çelenk, sosyalizme adanmış bir ömür ne gerektirdiyse onu hızlı adımlarla yaparken, sınıfsız bir toplum mücadelesi içerisinde örgütlenmeye, müdahale etmeye, hakkını aramaya çağırdı. Ve en az bunun kadar değerli bir miras daha bıraktı gerisinde. Bu çağrısını bizzat mücadele arkadaşları ile nasıl yapılacağının da önemli örneklerini bıraktı geride. Türkiye İşçi Partisi üyesi ve yöneticisiydi. İlerici Avukatlar Derneği ile Devrimci Avukatlar Derneği’nin kurucusu ve yöneticisi oldu. Çağdaş Hukukçular Derneği’nin kurucularındandı. Türk Hukuk Kurumu’nun 22 yıl boyunca ikinci başkanlık görevini üstlendi.
O’nu tek çağıran bizimkiler olmadı her zaman... Çoğu zaman iktidar da çağırdı. Ona da gitti. Devrimci bir hukukçu olarak sanık sandalyesinde yerini aldı. Yargılandı, saldırıya uğradı.
Halit Ağabey’i satırlara sığdırmak çok zor.
Hem bir sıra neferi gibi yaşamak hem de elinden geleni ardına koymadan yürümek, okumuş insan sorumluluğunu duymanın en güzel örneğini üstünde taşımak, bir aydın olarak o sorumluluğu sürdürmek, bir hukukçu olarak zor zamanların insanı olmak, ondan öğrenecek daha çok şeyimizin olduğunu gösteriyor her birimize…
Ama şimdi, aramızdan ayrılışının üçüncü yılını geride bırakırken, O bizi çağırıyor.
Bilime, araştırmaya, üretmeye, yazmaya, paylaşmaya, düşünmeye, tartışmaya çağırıyor…
İçinde yaşadığımız hukuk sitemine bir kez daha bakalım, toplumsal sonuçlarını titizlikle ele alalım diye. Hukuk gibi sadece akademik anlamda onu bilen hukukçuların anlattığı kadarından daha fazlasına yani toplumsal olarak yaşadığımız her anda hukukun değdiği eli bir kez daha fark ettirelim diye, bu defa sınıfı geçmek ya da lisansı tamamlamak, doktorayı bitirmek için değil, oralarda yitirdiğimiz özgür anlatımın, eleştirinin, olanın bitenin en saf haliyle yeniden yeniden açığa çıkaralım diye…
Halit Çelenk Hukuk Ödülleri 5 Mayıs 2015 tarihinde verilecek ve değerli ağabeyimizin aramızdan ayrılışının dördüncü yılında ona takdim edilmiş en anlamlı armağan olacak.
1 Şubat 2015 son teslim tarihi olan eserler, Aralarında Serpil Çelenk Güvenç, Prof. Dr. Rona Aybay, Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. Ali Murat Özdemir, Ali Rıza Aydın, Dr. İlker Kılıç, Av. Başar Yaltı, Av. Erşen Sansal, Av. Barış Aybay, Av. Bilgütay H. Durna, Av. Özlem Şen Abay’ın bulunduğu heyet tarafından değerlendirilecek.
5 Mayıs tarihi itibariyle de Halit Çelenk için verilmiş, bunu hak etmiş eserler aklımıza, mücadelemize, üstlendiğimiz sorumluluğa ihtiyacını duyduğumuz anlamlı bir katkı sağlamış olacak.
Halit Çelenk, bizi çağırıyor.
Kendisini hatırlamamız için değil, O’nun da önemli parçası olduğu bu haklı mücadelenin ihtiyaçlarını akıldan bir an olsun çıkarmayalım diye.
Ne mutlu Halit Çelenk’e. Ne mutlu bu çağrıya kulak verecek, emek verecek olanlara…
Ali Sirmen bir çalışmada ne de doğru yazmış. “Daralınca ruhun Halit Çelenk’i hatırla”
Biz genç devrimci hukukçu kuşak için ise şunu yazmak geliyor içimden…
Bize en büyük ödül Halit Çelenk’tir. Bu zor, çetin ve onurlu yürüyüşte önden gidip nerede neyi nasıl yaşayacağımızın ve bunlarla nasıl mücadele edileceğinin kılavuzu olmuştur.
Daha ne olsun…
Halit Çelenk Ödülleri ayrıntılı bilgileri için,
www.facebook.com/halitcelenkhukukodulu -
www.twitter.com/halitcelenkhukukodul