Sizleri, tüm Halit Çelenk dostlarını saygı ve sevgi ile selamlıyorum.
Halit Çelenk’in savunmanlık mücadelesi ve bu mücadelede çizmiş olduğu hat bugün çok daha fazla önem taşıyor. Onun yaşamının çeşitli dönemlerinde taşıdığı değerler bugünün hukukçularının yolunu aydınlatmaya devam ediyor.
Biz savunmanlar bugün mesleğimizi icra ederken karşılaştığımız zorluklar ve savunmanın hiçe sayılması karşısında, işte bu gelenekten güç alıyoruz.
Kürsünün bir diğer tarafında atıllaştırılmaya çalışılan mesleğimiz yalnızca avukatlık değildir. HAKLININ YANINDA VE SESİ OLMA MÜCADELEMİZDİR.
42 yıl önce Madrid’de 5 avukatın faşist Franco yanlıları tarafından öldürülmesinin ardından her yıl ocak ayında anılan Tehlikede avukatlar günü bu yıl Türkiye’ye ithaf edildi.
Tarihimizin hiçbir evresinde mesleğimiz bu kadar ağır bir saldırı altında kalmamıştı. Sermayenin hizmetine koşulan büyük avukatlık şirketleri ile marjinalize edilmeye çalışılan haklının yanında olma çabası. Bu açı hiç bu kadar büyümemişti. Avukatlar duruşma salonlarından bu kadar pervasızca atılmamıştı. Tehdide, zorbalığa maruz kalmamıştı.
Avukatlar müvekkillerini savundukları için mahpus hale düşürülüyorlarsa bu saldırı yalnızca avukatlığa değil, Halit Çelenk’te temsil olunan savunmanlık hattınadır.
Bir avukat kokuşmuşluğun temsil olduğu İstanbul düğününün korumaları tarafından darp ediliyorsa, bu saldırı Boyun eğmeyen ve susmayacak olan savunmanlık geleneğinedir.
Bilinmelidir ki; bu saldırılar bizleri yıldırmaz.
Halit Çelenk’in bize gösterdiği yol güçlüye ve zorbalığa karşı, emekten yana halkın sesi ve savunmanı olmaktır. Bu hatta sahip çıkan savunmanlar asla boyun eğmezler. Halit Çelenk geleneğinin bizlere öğrettiği budur.
Bu güçle organizasyonumuz 5. Yılını dolduruyor.
Halit Çelenk Hukuk ödülü; bir üretim merkezine dönüşmeye başladı. Bu açıdan çok mutluyuz. Yola çıkarken hukuk ile mahkeme kürsülerinde sınırları çizilmiş verili hukuk disiplininin dışında da yazınsal üretimi teşvik etmek isteğinde olduğumuzu söylemiştik. Katılımcılardan gelen eserler umudumuzu her geçen gün artırıyor.
Tüm katılımcılara, emekleri ve duyarlılıkları için, siz değerli konuklarımızın önünde Seçici Kurul adına teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Seçici Kurul Bu yıl “özel ödül”, “akademik destek” ve “birincilik” olmak üzere üç kategoride ödül verilmesine karar verdi.
SEÇİCİ KURUL ÖZEL ÖDÜLLERİ
1. Hüreyye Özdemir: “Asker ‘Hazırol’ Deyince – 12 Eylül 1980 Döneminde Sansür ve Oto-Sansür” adlı kitap…
Kitap, basında sansür ve oto-sansürün egemen siyaset tarafından nasıl kullanıldığını anlatıyor. Kaynak olarak gösterilebilecek söyleşilere de yer veriliyor. Tarihi ve gerçekleri açığa çıkarmak için bu tür araştırmalara ihtiyaç var. Eser bu yönleriyle olduğu gibi yeni çalışmalara ışık tutmak amacıyla da özel ödüle değer görüldü.
2. Şerafettin Kaya: “Diyarbakır’da İşkence” adlı kitap…
Eser, bir avukatın yaşamından bir kesiti ve aynı zamanda tüm yaşamını etkileyen olayları anlatıyor. Kitabın kahramanı olan yazar, kendisinin de maruz kaldığı süreci anlatırken hem tarihe tanıklık ediyor hem de direniş öyküsünü anlatıyor. Bu mücadelenin tarihsel belgeseli olarak özel ödüle değer görüldü.
3. Ozan Özgür: “Gecenin Kapıları” adlı kitap…
Halit Çelenk hukuk ödüllerinde ilk kez, edebiyatın “roman” kategorisinde yer alan bir eser değerlendirildi.
1978 yılında Bahçelievler’de yedi genç TİP’li arkadaşımızın yaşamlarına vahşice son verilmesinin tarihi romanı. Eser, unutmamak ve unutturmamak adına “benzersiz bir kaynak”. Öte yandan katliamı gerçekleştirenlerin yargılama süreçlerinin araştırılıp yazılmasının devam çalışmasını çağırmakla özel ödüle değer görüldü.
AKADEMİK DESTEK ÖDÜLÜ
Yusuf Ziya Kınacı: “Kapitalizmde Ekonomi-Dışı Zorun Somutluklarından Biri Olarak Ceza Siyaseti” konulu yüksek lisans tezi…
Tez, az çalışılan konulardan birini işliyor. Tarihsel bütünlükten kopmayarak kapitalizm, ceza siyaseti, ceza hukuku arasındaki bağlantıyı titizlikle incelemiş. Ceza hukukunun kapitalizmin ihtiyaçlarını sağlayan içeriği ve piyasanın tamamlayıcısı olduğu savıyla akademik eserler içinde Halit Çelenk Hukuk Ödülleri ilkelerine en yakın eser olarak akademik destek ödülüne değer görüldü.
BİRİNCİLİK ÖDÜLLERİ
1. Ezgi Nur Türkoğlu: “Türk Hukukunda Yeni Bir Özelleştirme Yöntemi – Türkiye Varlık Fonu” konulu makale…
Düzenleme şekli, kapsamı, kurumsal ve ekonomik büyüklüğüyle, uluslararası karşılaştırmalara bile konu edilemeyecek durumuyla karmaşık bir konu Türkiye Varlık Fonu. Makale, konu hakkında önemli bir başlangıç yapıyor, kapılar açıyor, sorular soruyor ve sorduruyor. Kamusalı özele çevirmede geniş, kolay ve esnek yetkilere sahip bir tüzelkişiliği sınıfsal boyutlarıyla da inceleyen eser, yeni eserleri de çağırarak ödül değer bulundu.
2. Kasım Akbaş: “Sınıf Mücadelesi ve Hukuk” konulu makale…
Türkiye’de iyice azalan bir tartışma alanı olma yolunda sınıfsal analiz… Hukukun sınıfsallığı konusu ise yok denecek kadar az inceleniyor. Akademisyen konu etmiyor, öğrenci kaçıyor, hukukçu pozitif hukuk içinde kaybolarak yanında bile geçmiyor.
Hukukun üstün değil bir üst yapı kurumu olduğu, hukuk çalışmalarında, yorumlarında ve analizlerinde en uzak yerde tutuluyor. Makale, her ne kadar tarihsel boyutta vurgular içermese de kendi içinde tutarlı bir tezle sınıfsal analizi uzaktan yakına taşıyor. Bu alanda yeni ve daha çok çalışmaya davetiye çıkaran makale Halit Çelenk ödülleri için uygun ve yol gösterici niteliğiyle ödüle değer görüldü.
Meslek ustamız Halit Çelenk’i bir kez daha saygı ve özlemle anıyoruz.